30 Aralık 2012 Pazar

BİZ HALA RÜYALARA İNANIYORUZ



yanan izmaritin ateşiyle sigara yakar gibiydi dışarıda karanlık/Ve nedense hep hafif bir rüzgar eserdi /sokak loşluğu estetiğinde gömleklerimiz uçuşurdu /bir bayrak gibi/Ve banklar en eski tapınaklarımızdı /boşluklarında çilingirler açtığımız
Hayat uzakta hayaller yakındaydı

Nöbet tutardık geceleri duvarlardaki şehrin kutsal şiirlerini korumak için hiç sekmezdi her harfinde bir hayal uçuşurdu/cümleler yavşayıp uzamamıştı henüz /Mitolojik tanrıların hayalleri inceltemediği zamanlardaydık/Hep bir trajedi uçuşurdu havada da dönüp bakmazdı bile kimse/ve harflerin üstünü eze eze konuşan abilerimizdi/arada görünüp giden/ve bize kısa bir çığlık gibi hayatı öğreten

Sonra bir yasak gibi yakarken cigaramızı/Resimler uçuşurdu beynimizden/Hızlı değildi görüntüler ve değerliydi resimler/Biz de her seferinde farklı boyardık aynılarını içimizde
Çünkü hayat uzakta hayaller yakındaydı

O yüzden hiç utanmadan daha bir rüyaların bekçisi oluverirdik/ Şehir voltalarının sallanan tören yürüyüşleriyle / Umarsız aykırı kelimelerin mekanlarına götürüdü bizi ayaklarımız/ Hayata utangaç ve sessiz bir çığlık atan delikanlıların/Asla bir kere söylenmeyen tekrar eden cümleleri /Kesik bir müzikti mendireklerin kayalarına çarpan/
Tren yolculuklarına sabredemediğimiz harbi zamanlardı/Neden mi
Çünkü
hayat uzak
hayaller yakındı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder